Cem Uzan - Genç Parti

Bu sayfa Cem Uzan`ın haklılığını ispatlamak , kanıtlamak , gözler önüne sermek ve
Genç Parti`nin büyük kitlelere ulaşmasını sağlamak için yapılmıştır. (cem-uzan.org 2007)
2023 Vaatlerimiz Genç Parti Cem Uzan Davalar Genel Gençlik Kollari Kadın Kolları İlçe Teşkilatları İl Teşkilatları Eserler Söylemler Basın Projeler - Taahhütler Duyurular İmar Bankası Star Çeaş Kepez TMSF Telsim Adabank Petkim 4969 - 5020 Nolu Kanunlar Askerlik Siyasi Linç Geziler Mitingler Atatürk Videolar Ürdün Vatandaşlığı Fabrikalar - Ocaklar Milletvekili Adaylarımız Fransa Cumhurbaşkanlığı Adaylığı

Medyada faşizme giden yol nasıl açıldı?

AKP iktidarının Cumhurbaşkanlığını da ele geçirmesi ile birlikte nasıl da faşist bir rejime dönüşeceğinin tüm işaretleri alınıyor. TBMM Başkanı Arınç’ın Emekli Orgeneral Şener Eruygur’u kastederek, “Onlarla 16 Mayıs sonrasında hesaplaşacağım” de-mesi çok önemli bir işarettir. Peki acaba 16 Mayıs sonrasında nelerle karşılaşacağız? Bu sorunun cevabı AKP’nin işbaşına geldiği 2 Kasım 2002’den bugüne yaşadıklarımızda yatmaktadır. 2 Kasım seçimlerinde “Beyaz Devrim” iddiasıyla sandıktan çıkan AKP, hep demokrasi vurgusu yapmasına, AB sürecinin tüm reformlarını hep demokrasi adına kabul etmesine karşın ülke içinde garip bir “demokrasi” inşa etmiştir. Bu demokraside muhalefete yer yoktur. İlk iş Genç Parti lideri Cem Uzan’ın susturulması oldu. Cem Uzan’a yönelik operasyon Türkiye tarihinin hiçbir döneminde hiçbir kuruma ya da kişiye yapılmamış ölçüde geniş kapsamlı bir operasyondu. Çünkü ilk defa doğrudan mülkiyete yönelik bir operasyon yapıldı. Bu operasyonun ilk hedefi Cem Uzan’ın muhalif Star grubunun susturulmasıydı. Nitekim Star grubuna AKP hükümeti tarafından el konuldu. Grubu bir süre doğrudan hükümetin atadığı “gazeteciler” idare etti. En sonunda da Fethullahçılara satıldı. Türkiye’nin en büyük muhalif yayın grubu böylelikle bugün Fethullah grubunun sözcüsü haline getirildi. Bu arada bu olayda son derece dikkat çekici bir gelişme, mahkemelerde Cem Uzan grubunun lehinde kararların artık alınmaya başlamasıdır. Danıştay en son Çukurova ve Kepez’le ilgili bu yönde bir karar almıştır. Ama hatırlatalım, bu grup lehine alınan kararların artık uygulanma ihtimali yoktur, çünkü AKP iktidarı mahkeme kararlarının uygulanmadığı bir sistem kurmuştur. Bunu özellikle şunun için hatırlatıyoruz, Cumhurbaşkanlığı seçimine yönelik bir iptal kararının AKP tarafından uygulanmayacağını bilelim. Cem Uzan medyasının susturulmasına sevinç çığlıkları atan iki büyük medya grubu vardı. Bu gruplardan Sabah grubuna, hükümete destek olması karşılığında müsaade verildi ve TMSF anlaşması yapıldı. Oysa benzer bir anlaşma Cem Uzan’la yapılmamıştı. Böylelikle Sabah Grubu Turgay Ciner hakimiyetinde yoluna devam etti, Türk medyasının en hükümet yalakası grubu olarak. İkinci grup Çukurova grubunun Show TV ve Akşam gazetesi oldu. Bu grupla da TMSF anlaşması yapıldı ve hükümet yanlısı yayın yapmalarına izin verildi. Nitekim Akşam gazetesi bu müsaadenin bedelini fazlasıyla ödüyor. Asıl büyük medya grubu Doğan ise bu süreçte hep sağlam durdu. Fakat Doğan grubuna yönelik bir operasyonun da çok yakında yapılacağının işaretleri alınmaktadır. Petrol Ofisi soruşturması ile başlayan dönem Doğan Medya grubu için de diğer medya gruplarına yapılan uygulamanın uygulamaya sokulduğunu göstermektedir. Şimdi medya alanına bir göz atalım. 2002 Kasımında Şeriatçı basının gücü son derece sınırlıydı, buna karşın hükümet karşıtı büyük bir medya grubu ve yine çeşitli ölçülerde hükümet karşıtı büyük medya grupları vardı. Peki ya bugün? Bugün Zaman, Yeni Şafak, Vakit, Star, Bugün günlük gazetelerde, Kanal 7, TGRT, Samanyolu, Star yine televizyon kanalı olarak tümüyle hükümet ve tarikat kontrolündedir. Buna irili ufaklı bazı TV, radyo, haftalık yayınları da eklediğimizde, 2002 Kasımı öncesinde basın içinde payı ’u bulmayan Şeriatçıların artık bu alanın P’sine hükmeder hale geldiğini görüyoruz. Oysa tüm basın 2002 Kasımından sonra AKP’nin iktidarı olması ile birlikte artık yumuşayacağının, düzen içine gireceğinin “sosyolojik” tahlillerini yapıyordu. Şimdi ise o sosyolojik analizleri yapan medya gruplarının birer birer Şeriatçılaştığını görüyoruz! (Nisan 2007) Gökçe Fırat   Yazının Devamı: http://www.turksolu.org/134/basyazi134.htm 

07 09 2008