Bugün bazı Basın organlarında ben ve ailemle ilgili bazı haberler çıktı. Bu haberlere göre Hong Kong’ta Motorola’nın açtığı bir davadan bahsediliyor. Motorola’nın bizzat yaptırdığı çok açık olan bu yalanlarla dolu haber , hakikatleri açıklamaya fırsat verdiği için memnun oldum. Basının önemli bir kısmı bugüne kadar bu yalanlara alet oldu, bugün bu durumun düzeleceğini ümit etmek istiyorum. Benim ve ailemin Hong Kong’ta herhangi bir mal varlığı yok. Açılan bu dava Motorola’nın bugüne kadar yaptığı gibi yalanlara ve hakimleri baskı altına alarak kendi lehlerine karar çıkartma alışkanlıklarına dayanıyor. Davanın özü bir “tenfiz” davası: Motorola, 2003 te ABD de, “ şirket hakimi” gibi kullandığı hakim Rakoff’un vermiş olduğu kararı tenfiz ettirmek istiyor. Rakoff şaibeli bir isim: Kendisi “hakim” olmadan önce bugün Motorola’yı temsil eden avukatlık firması Fried Franck’te ortak olarak çalışmış. Daha geçtiğimiz günlerde Rusya Devleti kendisini “yabancılara karşı ırkçılık yapmaktan” dolayı “ persona non grata” ilan etti. Kendisi, bana ve aileme karşı açılan davada da sayısız usulsüzlük yaptı. Yetkisi olmadığı kişileri keyfine göre sorumlu tuttu, savunmaları almadı, Motorola için çalışan, güya bağımsız bilirkişilerin çapraz sorgusuna müsade etmedi,savunma dilekçelerini kayda almadı, Motorola’nın taleplerini savunmaya tebliğ etmeden kabul edip “ gizli” kararlar verdi.vb,vb. “Hesap kaldı mı?” diye soruyorum, cevap veremiyor. Motorola’nın senelik raporlarında da alacağın tahsil edildiği yazıyor. Çünkü Uzan aile fertlerinin Motorola’ya borcu kalmadı.Müflis bir şirket olan Motorola ve avukatları Vahşi Batı’daki soyguncu kovboylar gibi haraç peşinde koşuyorlar. Uzan şirketlerine el koyan TMSF, 2005 tarihinde Motorola ile “gizli” bir anlaşma imzalamış. Bu anlaşma yeni elime geçti. Bu anlaşmayla Motorola Telsim ve diğer şirketlerden Rakoff’un kararında ki alacaklarını Bayındırbank’a (TMSF nin bankası) temlik etmiş, parasını almış ve alacaklarını bitirmiş. Rakoff’un 2003 kararı şahıs (Uzan ailesi fertleri) ve şirket borçlarını “müştereken ve müteselsilen” sorumlu kabul ettiği için borçlar tamamen kapandı. Bu anlaşmayı benden ve ailemden saklıyan ve ayrıca kendisine kanunla verilmiş görevin tam tersine hareket ederek “ Uzanlarla anlaşmıyacağını ve ibra etmiyeceğini” taahüd eden TMSF yetkilileri ile kanun önünde hesaplaşacağım. Bugün,”kumpaslardan”, “paralellerden” söz ediliyor. ‘2002, 2003 te ilk kumpas bana ve aileme karşı kuruldu. Bu kumpaslara bazı devlet erkanıda kandırılarak ortak edildi. Bu husus belgelerle tescilli. Hong Kong’taki dava bu hakikatlerin ortaya çıkması için bir fırsat, çünkü Motorola’nın “ tasdik noteri” gibi hareket eden ABD hakiminin kararlarını ve Motorola’nın yalanlarını bir Çin mahkemesi önünde tartışabileceğiz. “Keser döner, sap döner; gün olur, hesap döner.” Bu açıklamamın yayınlanmasını rica ederim. Bütün basına da bir çağrıda bulunuyorum: benim hakkımda, benimle konuşmadan haber yapmayın. Her sorunuza cevap vereceğim. CEM UZAN