TMSF ve BEN!!! Keklendim Hemi de….! Adım Hülya Avşar. Fena sayılmam, güzel bir kadın olduğumu söylerler. Gerçi kendime haksızlık ediyorum. Galiba bir zamanların Türkiye güzeliyim ama gel gelelim güzellikti müzelikti, şımarıktı mımarıktı, iyi oyuncuydum miyi oyuncuydum, iyi anneydi miyi anneydi, akıllıydı makıllıydı, zekiydi mekiydi, şarkıcı değildi markıcı değildi, sporcuydu miporcuydu… Yok efendim okul yaptırdı mokul yaptırdı. Yok efendim yedi yıldır Hülya Cup tenis turnuvalarıyla doğuda okul tamir ettiriyor, mokul tamir ettiriyor. Tenisçiler yetiştiriyor. Yok efendim, dergi çıkarıyor. Artı (+) vergi rekortmenliğine birkaç kere imza atmış, falannnn filannnnn… Gerçi bilinmeyenler de var ama neyse! Tüm bunları bir tarafa koyarsak, işin trajikomik tarafı, zamanında Uzan’larla imzalamış olduğum 2 filmlik anlaşmaya Uzan’lar uymadığı için yapılmamış olmasından dolayı (elimizde yapamadıklarına dair belgeler de var) ve bir süre sonra sürenin bitmiş olması takibinde TMSF’nin Uzan’ların şirketlerine el koyması nedeniyle bir TMSF sanatçısı olup çıkıvermiştim. …Ve işte bu noktadan sonra ayva mı dersiniz hap mı dersiniz zoka mı yoksa kapak mı bilemem. TMSF kapıma dayandı ve film için almış olduğum parayı mukaveleye göre haklı olmama rağmen; üstelik iki sene boyunca verdiğim sözü tutmak için başka hiçbir filmi kabul etmememe rağmen geri istediler. Bende, böyle bir hakları olmadığını söyleyerek avukatım aracılığıyla cevap verdim. Ama TMSF “Biz TMSF’yiz, onlar Uzan’dı. Paramızı geri alırız” dediler. İşte bu durumda sahne avukatlarındı. Mahkemeler süreci başladı. Fakat henüz sonuç belli olmadan ve hiçbir ön uyarı yapılmadan tüm mal varlığıma ve banka hesaplarıma haciz getirildi, el kondu. Sonrasında bana inanılmaz bir hesap çıkarıldı. Ben Uzan’ların film şirketinden 350 bin dolar almıştım ama onlar bana faiziyle birlikte 2 milyon dolara yakın hesap çıkardı. Güya iyi olduklarını anlatırcasına, sanatçı dostu olduklarını söyleyerek, bu parayı 1 milyon küsur dolara indirdiler. Taksit kolaylığı sağlayacaklarını ama TMSF’ye bir daha dava açmamam gerektiğini söylediler ve o gün avukatımın gelmesine izin vermediler. Ben de; her şeyim hacizli, hesaplara el konmuş ve de annemin hastalığına denk geldiği dönemde ve TMSF’den kurtulmak için önüme uzattıkları kâğıdı imzaladım. Çünkü sanatçı saflığı haksız yere hacizli evde oturmayı ve hortumcu muamelesi görmeyi kaldıramayacaktı. Kısacası onların istediği bir daha mahkemeye başvurmama talebini kabul edip çıktım arabadan ve avukatımı aradım. Bana kırgındı, ne oldu diye sordu. Ben de ona attığım imzayı söyledim. Kısa bir sessizlik oldu. Seni yalnız isteme sebepleri ortaya çıktı. Madem kendilerine güveniyorlar neden mahkemeden çekiniyorlar dedi. Ben de “Boş ver. Yeter ki kurtulayım. Hatta parayı taksitle değil, peşin ödeyeceğim” dedim. Avukatımın “Yapma ne olur… Yazık! Bu parayı ödemek haksızlık, sen kolay kazanmadın. Ödeme…” demesine rağmen dinlemedim ve ödedim. Üstelik ödemem bir hafta gecikti diye sürekli TMSF avukatı Arzu Hanım tarafından taciz edildim. Neyse… Sonunda parayı ödedim ve rahatladım. Daha sonra kimseye bahsetmediğim halde Milliyet Gazetesi’nden Ali Eyüboğlu (TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM) tüm bunları yazdı. Sonra da Can Ataklı (TEŞEKKÜRLERİMİ SUNUYORUM)… Ve bir süre sonra yargıtaydan aldığımız müjdeli haberle, adaletin gerçekten haksızlığa izin vermediğini görmüş bulundum. Yargıtay, TMSF’nin bu yaptığını “Durun bakalım, bu işi tekrar inceleyelim “ diyerek ödeme yapmamı durdurdu. Ama ne yazık ki ben ödemiştim. (Hani bana akıllı diyenler var ya! Ben den söylemesi, ya-nı-lı-yorlar) Ama şimdi istesem de mahkemeye başvuramıyorum. Çünkü benimle yalnız görüşerek bana mahkemeye bir daha gitmeyeceğime dair kağıt imzalattılar. Kısacası kendimi hortumlanmış olarak hissediyorum. Siz olsanız ne yapardınız. Hakları olmayan para orada ve ben hakkım olanı geri alamıyorum. Şimdilik efenim efenim, hükümetimizden bir ricam vardır. Acaba benim için de ufak bir yasa değişikliği yaparlar mı??? Ufacık bir değişiklik canım. Sadece “Baskı altında imzalatılan kâğıtlar geçersizdir, taraflar haklarını mahkemelerde aramalıdır” deyin. Eğer çok problem olacaksa bir de takke meselesi atıveririz ortaya, arada kaynatırız. (Takkeli erkekler üniversiteye girmeli mi girmemeli mi?” deyin ha…! Gurban olduğum ülkemin duyarlı hökümetüne kısaca deyum ki, birileri göz nuru sanatçınızı kekledi. Yardımlarınızı benden esirgemeyiniz. Bir mağdur Hülya Avşar / Guardianturk.com
Severity: Notice
Message: Trying to access array offset on value of type null
Filename: views/v_cat_only.php
Line Number: 82
Severity: Notice
Message: Trying to access array offset on value of type null
Filename: views/v_cat_only.php
Line Number: 82
Severity: Notice
Message: Trying to access array offset on value of type null
Filename: views/v_cat_only.php
Line Number: 82